Ben sadece kurgu yazarım.

Sana kalan ise; yetenekleri, karakter özelliklerini ve zarları belirlemek. Yoksa bunu yapabilecek bir DM değil misin? Ha? Ne hakkında mı bahsediyorum? DM ne anlama mı geliyor? Tamam tamam, dinle.

Bak şimdi, benim amacım burada yapay destanlar yazmak. Çünkü bunu yapmayı seviyorum. Youtube'a giriyorum ve "epic music" yazıp bir kurgu oluşturuyorum. Ama öyle iki köy kavgalıymış ta birbirlerine taş atıyormuş mevzusu değil. Mevzu daha da derin...

Ardından kendime dedim ki; yazdığın bu kurgular ile FRP oynanabilir. FRP... Fantasy Role Playing...

Yani açıklama yapmam gerekirse fantastik bir dünyada bir karakteri canlandıracaksınız. Eğer yalnızsan bir kaç kişinin dikkatini çekmeyi planla. Çünkü bu oyun yalnız oynanmıyor dostum. Düşünsenize şuanda oynadığınız bilgisayar oyunlarının atası. He işte eline kılıç alıp savurduğun oyunlar var ya, onlardan bahsediyorum. Bir adet insan DM olur, bir ve ya daha fazla insan da oyuncu olur. DM'nin açılımı Dungeon Master'dır. Yani zindan ustaları...

Zindan ustalarına bir nevi oyunu yöneten tanrı diyebiliriz, bir oyuncu adım atmaya kalktığında ona; "sen dala takılıp düştün ve öldün ve oyun bitti yehaaa" diyebilir. Gerçi o tür bir DM ye rastlanırsa zaten o gruptan dışlanır, men edilir. Oyunun yöneticileri en başta hikayeleri anlatır ve karakterlerin nerede neler ile karşılaşacaklarını bilir. Rastgele kararlar alabilir, zarlarına güvenebilir.

Ben bu blog altında en baştan kurgular yazmayı planlıyorum. Ben size bir günde bir kurgu, bir haftada bir kurgu, beş ayda bir kurgu veya dokuz yüz doksan dokuz yılda bir kurgu atacağım dersem; bu saçma olur. Bu konu hakkında diyebileceğim en mantıklı şey; ilham perisinin beni ziyaret etmesini beklemem olur.

Görüşürüz evlat, görüşürüz. Sana anlattıklarımı unutma! Onları kullanman gerekecek...

Diyen bunak, gözünü kapatıp açman ile orada değildir...

-Tilt